Bugün dağların dumanı aralandı, hoş geldin Ah ışıklar içinde kaldım, yandım efendim
Sen bana yangın ol efendim, ben sana rüzgâr Tutuşsun gün yansın geceler, zamanımız dar Sen bana geç kaldın, ben sana erken Tutuşsun gün yansın geceler, vaktimiz varken
Bugün günlerden güzellik sefa geldin, hoş geldin Ah bu yağmur yalnızlığımmış, dindim efendim
Sen bana yangın ol efendim, ben sana rüzgâr Tutuşsun gün yansın geceler, zamanımız dar Sen bana geç geldin, ben sana erken Tutuşsun gün yansın geceler, vaktimiz varken
Şiir:
Sonra dersin ki Neden bu kadar çok sigara içersin? İçerim işte Ben yazmayı pek bilmem dünya güzeli Sadece, geceler ışığı kovalarken gelir aklıma birkaç kelime Şafak söker ben hala oturduğum yerde sayıklarım baş harfini Bazı bazı dem tutar kirpiklerim Dans eder damlalarla Bir türkünün ezgisi gibi temizlenir göz bebeklerim Garip gelir akşamlara kadar başını beklediğim günler Sen okulda istikbalini gözlerken Ben dışarıda hapis beklerim, bulutlarla baş başayken… Çok düşündüm o vakitleri. Saçların omuzlarına elbise olduğu zamanlar hani İnadına topladığın halde, çok da güzel gelirdin gözlerime Öyle ya Türkü gibiydi saçların Türkü gibiydi gözlerin Sen bakmaya doyamazdın ben türkülerimi söylerken Her yazdığımı sana dinletirdim, bilmezdim ben nerde ne koyulacak Virgülle noktayı hep sevgili zannederdim Biri kaybolurken öteki yok olacak Ben yazar hüzünlenirken, sen ayır şu kelimeleri derdin Ulan ben imlanın sırası mı derken, sen karalayıverirdin Şimdilerde daha çok karalar oldum hatalarım geldikçe aklıma Sonra dersin ki Neden bu kadar çok sigara içersin? İçerim işte Çünkü, küfür sevmezdim ben ama Babam öğretti sayıp savurmayı O da sevmezdi zaten, hayırsız olmasaydı evladı Yoruldum dünya güzeli Yoruldum bahar sabahım Yoruldum da ota boka kızdıkça Babamı hatırlayacağım Ama söz veriyorum verdiğim sözleri sözlükten bakıp yazacağım Ben yazmayı pek bilmem dünya güzeli Zaten yazsam da anlamazsın Canım sıkıldı mı karalarım Onda da iki damla gözyaşı akıtırsın Sonra dersin ki Neden bu kadar çok sigara içersin? Ne bileyim ben içerim işte.
Sen bana yangın ol efendim, ben sana rüzgâr Tutuşsun gün yansın geceler, zamanımız dar
Sen bana geç geldin, ben sana erken Tutuşsun gün yansın geceler, vaktimiz varken